URARTU UYGARLIĞI'NDAN BUGÜNE
Van tarihi M.Ö. 4000’lere uzanan Doğu’daki en eski kentlerden biri. Kent, tarihi boyunca Hurriler, Mitanniler, Akkoyunlular, İlhanlılar, Safeviler, Harzemşahlar, Eyyübiler, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı tarafından yönetilmiş. En önemli yanı ise Urartu Uygarlığı’nın başkenti olması.
Urartu döneminde Tuşpa adını taşıyan kentte, bu medeniyetin izlerinden eser yok. Urartu’ya ait bir şeyler görmek isterseniz Müzeye ya da Akdamar Kilise’sine gitmeniz gerek.
Kent merkezi bir beton yığını halinde. Etrafı dağlarla çevrili. Apartmanlar o güzelim dağları kapatıyor. Oysa bir zamanlar kent meyve bahçeleriyle çevrili kerpiç evlerden oluşuyormuş. Ana caddeler ünlü markaların ürünlerini satan mağazalarla dolu. Modernleşmenin yanlış ölçütü, Van’ı da esir almış.
2007 sayımına göre nüfusu 980 bin. Halkın yarısı merkez ilçede yaşıyor. Dolayısıyla göçün getirdiği yoksulluk kente damgasını vuruyor. Sokaklar yan yana dizilmiş boyacılık yapan gençlerle dolu. İnsan ister istemez ‘bu kadar çok boyanacak ayakkabı var mı bu kentte’ diye düşünüyor. Bir yandan da caddelerden modern cipler geçiyor.
ÜNLÜ KAHVALTISI
Kentte kahvaltı kültürü yaygın. Bir sokak tamamen kahvaltı satan dükkanlarla dolu. Sabah 04.00’te başlayan kahvaltı öğlen 12.00’ye kadar sürüyor. Her an tıklım tıklım
kahvaltı salonlarında kavurmalı yumurtadan, cevizli ballı kaymak, başta yerel adlarıyla sirmo, heliz, mendo, siyabo, kekik, yabani nane ve sov otu katılarak yapılan otlu peynir olmak üzere peynir çeşitleri, cacık, buğdayın kavrularak öğütülmesi sonucu elde edilen Gavut, nefis pideler dahil 37 çeşide ulaşan zengin bir kahvaltı sunuluyor.
Sokakların nüfusunda erkekler egemen ama, kadınlarda modern giysileriyle rahatlıkla dolaşıyor.
Van’ın gümüş savat işlemeciliği meşhur. Urartu motifleriyle bezenmiş muhteşem takıların satıldığı kuyumcularda zümrüt, yakut gibi değerli taşlardan yapılmış takıları ucuz rakamlara alabiliyorsunuz. Peynirciler çarşısında envai çeşit peynir satılıyor. Rus Pazarı denilen çarşıda takıdan, şala, yabancı çaydan Rus tekstil ve ahşap ürünlerine pek çok şey mevcut. İran Pazarı da kentin ilginç duraklarından.
VAN DENİZİ!
Vanlıların “ Deniz” dediği Van Gölü, halkın serinlediği en önemli piknik alanı. Kentte “Deniz malzemeleri satılır” ilanlarının yer aldığı dükkanlar göze çarpıyor. Göl, gerçekten de deniz kadar büyük. Dünyanın en büyük sodalı gölü. Yapışkanımsı suyunda rahatlıkla yüzülüyor. Gevaş’tan Akdamar Adası’na yolcu motorları işliyor. Japonlar, Almanlar çoktan buraları keşfetmiş. Sabahın erken saatinde otelin asansöründe güneşten korunmak için minik şemsiyelerini yanlarından ayırmayan Japonlarla burun buruna gelirseniz şaşırmayın.
GEZİLECEK ÇOK YERİ VAR
Kente gezilecek yerler Van Müzesi, Van Kalesi, Meherkapı, ve Kedi Evi. Van Kalesi’ne bir Perşembe günü gitmeye çalışın. Evlenecek genç kızların çeşitli maniler söyleyerek kaleden kayışlarını izlemek ilginç bir deneyim olabilir. Kaleye akşamüstü çıkmayı da unutmayın. Kaleden güneşin Van Gölü üzerinde batışını izlemek fotoğraf tutkunları için keyifli kareler sunuyor. Ardından Kale eteğindeki çay bahçelerinde nefes alabilir, takı dükkanından ucuz fakat zevkli, değerli taşlar ve gümüşlerle bezenmiş takılar alabilirsiniz. Kentten ayrılmadan Muradiye Şelalesi ile Çatak Ganisipi Şelalesi’ne mutlaka uğrayın.
Van’da kent merkezinin dışında gezilecek pek çok yer var. Erçek Gölü, Keşiş Gölü, Van Gölü kıyısında bir Ege kasabasını andıran Edremit ilçesindeki Şamran kanalı, Dilkaya Höyüğü, Kız Damı denilen surlar, Savacak Şelalesi, Hazine Kapısı, Harbedar (Harabe Köyü) gezilecek yerlerden bir kaçı.
VAN DEYİNCE AKDAMAR ADASI
Van deyince Akdamar Adası’na gitmemek olmaz. Yolculuk Gevaş’tan kalkan teknelerle 20 dakika sürüyor. Artos Dağı’nın muhteşem güzelliğini, etraftaki diğer dağların ışığa göre değişen renklerini izleyerek adaya vardığınızda 915-921 yılları arasında yapılan Akdamar Kilisesi’nin üzerindeki İncil ve Tevrat’tan sahnelerin betimlendiği taş işlemelere dikkat edin.
Anzaf Kalesi, Çavuştepe Kalesi, Hoşap Kalesi de gezilecek yerler arasında. Ulu Cami, İzzettin Şir Camii, Kaya Çelebi Camii, Hüsrev Paşa Külliyesi, Yedi Kilise, St. Bartholomeus Kilisesi, Halime Hatun Kümbeti, İkiz Kümbetler, Erçiş Zortul Kümbeti, Yeşilalıç Kaya Nişi, Evliya Bey Köprüsü, Bend-i Mahi Köprüsü, Kırmızı Köprü, Hasan Abdal Kaplıcası, Yavuzlar Köyü Peri Bacaları Van çevresindeki görülecek yerler.
Ne yendiğine gelince; Van Gölü’nden çıkarılan İnci Kefali, Kavurmalı uşgun ekşilisi, sengeser, kurut aşı, Kürt köftesi, ayran aşı, keledoş, mıhla, kaşık tatlısı, demir tatlısı ve Van Pastası gibi yerel tatları deneyin.
7. KÜLTÜR TURİZMİ SEMPOZYUMU: VAN NASIL KURTULUR?
TÜRSAB tarafından Van Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen 7. Kültür Turizmi Sempozyumu'nun açış konuşmasını yapan Başaran Ulusoy; Van’ın İran’a açılan önemli bir ticaret kapısı olduğunu vurgulayarak, kentin 5 yıldızlı butik bir otele ihtiyacı olduğunu söyledi.
Vanlı işdamlarını İstanbul’a değil Van’a yatırım yapmaya çağıran Ulusoy; “Vanlı 100 işadamı 100’er milyar verse, otelin temelini atarız. Güvenlik nedeniyle aşırı göç alan Van’ın nufüsü 500 bin. Yarısı işsiz. Turizm alanında yapılacak yatırımlarla 1 milyon turistin bölgeye gelmesi sağlanır. Bu da 30-35 bin kişiye istihdam yaratır. 2 turizm meslek yüksek okulu açarak gerekli personeli de yetiştiririz” dedi.
Bir zamanlar Antalya gibiydi
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu, “Van’ın önceleri Antalya gibi dağı taşı turist doluydu. Tekrar eski günlere dönmek istiyoruz. Artık konuşmak yerine iş yapılmasını istiyoruz. Okulsa okul, otelse otel, biz hazırız” dedi. Van’a ulaşmanın pahalı olduğuna değinen Kandaşoğlu; “Buraya 2 saat uçup, bir sürü para vermek yerine insanlar Paris’e giderim deyip gelmiyor. Üzerimizden habire İran’a giden uçaklar geçiyor, ama bu uçaklar bir türlü Van’a inemiyor” dedi.
Van Müzesi’ndeki eserlerin depolarda çürüdüğünü söyleyen Kandaşoğlu, “Van Kalesi’ne yakışır modern bir müze istiyoruz. Turizm Bakanı geldi, müzenin halini görünce onun bile ağlayası geldi” diye konuştu.
Bakan Çelik: Akdamar Kilisesi'nden dolayı tehditler aldım
Van kökenli olan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise “Türkiye’de 1300 antik ören yeri var. Birçoğu toprak altında. Bunları ortaya çıkarmalı ve dünyaya sunmalıyız. Kültür Bakanlığı yaptığım sırada Akdamar Kilisesi’nin tamiri için adım attığımda bir sürü tehdit aldım. Başbakana ‘Siz kilise tamircisi misiniz’ diyenler oldu. Rumu, Musevisi, Ermenisiyle büyük bir kültürel mirasa sahibiz. Unutmamalı ki, bizimde yurtdışında eserlerimiz var. ‘Cami yerine niye kilise yapıyorsunuz’ diyenler, bağnazlığı bir tarafa bırakıp, empati kurmak zorundadır” dedi.
Van havalanını havalimanına dönüştüreceklerini söyleyen Bakan Çelik; “Otelin açılmasına evet. Van-Tatvan arasındaki duble yol çalışması Gevaş’a kadar geldi. Altyapı ve doğalgaz çalışmaları sürüyor. Van Gölü’nün kirliliği içinde projeler hazırlanıyor. Müze içinde yer aranıyor, Kalede mi, şehirde mi olacağına karar verin yeter” diye konuştu.
Van ’a özel projeler
Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Doç. Dr. Ayşenur İslam, bakanlık tarafından geliştirilen ve UNESCO tarafından kabul edilen "Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Projesi" (SOKÜM) kapsamında yaşayan insan hazineleri, yemek festivalleri, halı ve kilimin oluş süreci, gösteri sanatları, ritüeller ve şölenler, doğa ve evrenle ilgili bilgi ve uygulamalar, el sanatları gibi konularda sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerin de katkısıyla geliştirilecek projelere destek vereceklerini açıkladı.
"Otel yatırımları turist sayısını artırır"
Ekonomist Mustafa Sönmez ise Van bölgesinin Selçuklu, Urartu ve Ermeni uygarlıklarına ait eserlerle kendi başına bir destinasyon bölgesi olduğuna dikkat çekti. Otellerin kalitesinin yükseltilmesiyle Iraklı, İranlı, Gürcü, Ermeni turist sayısının artacağını öngören Sönmez, Van Gölü’ndeki kirliliğinin boyutlarına da değindi. Kirlilik yüzünden sudaki azot ve fosfor oranının arttığını, evsel atıkların katı atıklardan daha tehlikeli olduğunu, katı atıkların sudan ayrılabileceğini, ancak azot ve fosforun temizlenemediğini vurgulayan Sönmez, gölün kurtarılması için acil önlem alınmasını istedi.
Sempozyuma kimler katıldı?
Sempozyuma; Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, T.C. Van Valisi Özdemir Çakacak, Van Belediye Başkanı Burhan Yenigün, Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu, Van Milletvekilleri Gülşen Orhan, Kayhan Türkmenoğlu, Kerem Altun ve İkram Dinçer ile Avustralya Büyükelçisi Peter Doyle da katıldılar.
Sempozyumun moderatörlüğünü TÜRSAB Kültür Komitesi Üyesi Serdar Oğuzoğlu yaptı. TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Doç. Dr. Ayşenur İslam, Yüzüncü yıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ayşenur Özfırat, ekonomist Mustafa Sönmez, İRO Başkanı Şerif Yenen, Onay Turizm & Seyahat Acentesi sahibi Yıldırım Onay ve Gazeteci - TV Program Yapımcısı Coşkun Aral ise sempozyumda konuşmacı olarak yer aldı.
|