|
Neleri bilmediğini bilen çoktur, güçlük, neleri hiçbir
zaman bilemeyeceğini bilmektir.(Cenap Şehabettin)
|
|
|
Bilim, ahlaksız bir adamın elinde, kötülük yapmak için güçlü bir
silahtır. (Fonvizin)
|
|
|
Vermede nasıl bir üstün olma niteliği varsa, almada da bir boyun eğme
niteliği vardır. (Montaigne)
|
|
|
Herkesin kendine göre bir takim dertleri vardır, ama bu kimin de
gramladır, kimin de kiloyla. (Cervantes)
|
|
|
Her derde bir deva bulunur. Lakin ahlaksızlık illetini iyi edecek bir
ilaç yoktur. (Hazret-i Ali)
|
|
|
Bir devlet, yasayan ve kendine karşı çıkanı ne kadar koruyabilirse o
kadar güçlüdür. (Paul Valery)
|
|
|
İnsanoğluna konuşmayı öğrenebilmesi için iki yıl, dilini tutmasını
öğrenebilmesi için altmış yıl gereklidir. (Resul Hamzatov)
|
|
|
Bir baba, yüz evlada bakar da yüz evlat bir babaya bakamaz. (Gabriele D'annunzio)
|
|
|
Günahtan kaçınmayan bilgin, meşale tutan bir kördür. Doğru yolu
gösterir, kendisi görmez. (Şeyh Sadi)
|
|
|
Dünya böyledir iste, herkes kendi değirmenine su çekmeye bakar. (Giovanni Verga)
|
|
|
Görmek bile nispidir. Kaşınan yeri parmak, gözden iyi görür. (Kemal Tahir)
|
|
|
Ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı ya da dikenin acılarını hoş görmeli. (Şeyh Sadi)
|
|
|
Kötü haberler kırlangıç kanatlıdırlar, iyi haberler koltuk değnekli. (Massinger)
|
|
|
Dünya karsılaştığın fırtınalarla değil gemiyi limana getirip
getirmediğinle ilgilenir. (William Mc. Fee)
|
|
|
Ne karınca zayıf olmakla aç kalır, ne de aslanpençesinin ve kuvvetinin
zoruyla karin doyurur. (Şeyh Sadi)
|
|
|
Kedi, sevgilisinde muhakkak tırnak izi bırakır. (Mortherlant)
|
|
|
Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir, koşarak çıkanlar nefes darlığı
hisseder. (Cenap Sehabettin)
|
|
|
En olgun meyve, en basta düşer. (William Shakespeare)
|
|
|
Her önemsiz şey çok küçümsenirse, öcünü alır. (Lessing)
|
|
|
1001 meziyeti de olsa, insanlara kötü yanlarından bakarlar. (Moliere)
|
|
|
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları
örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne
olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. (Mevlana Celaleddin-i
Rumi)
|
|
|
Mezarlık ölülerin, toprağa karışmadan önce adlarını, kimliklerini toprak
üstünde bıraktıkları yerdir. (Paul Valery)
|
|
|
Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmana ya varır ya
varmaz. (Şeyh Sadi)
|
|
|
Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yasamaya, bir yandan ölmeye başlarız. (Montaigne)
|
|
|
Utanılası eylemlerinden pişmanlık duymak, yaşamını kurtarmaktır. (Demokritos)
|
|
|
İnsanin kendi vatani için yalan söylemesi bir vatanseverlik sanatıdır.
Buna diplomasi denilir. (Ambrose Bierce)
|
|
|
Ruhu öldürmek, cismi öldürmekten daha büyük bir cinayettir. (Gerhart Hauptmann)
|
|
|
Bir saçı okşamaz, bir alnı serinletmez, bir yelkeni şişirmez, bir eteği
havalandırmazsın. Neyleyim senin gibi rüzgarı. (Arif Nihad Asya)
|
|
|
Kelle kesildikten sonra saçların ardından ağlanır mi? (Dostoyevski)
|
|
|
Sağlık hiç kimsenin kesin olarak güvenemeyeceği tek nimettir. (Bertrand Russell)
|
|
|
Hiçbir şey istemeyen, hiçbir şey ummayan ve hiçbir şeyden korkmayan
sanatçı olamaz. (Çehov)
|
|
|
Sarhoşluk kusur yaratmaz, kusurları göz önüne çıkarır. (Seneca)
|
|
|
Savaşta, dövüşenlerden çok kaçanlar ölür. (Selma Lagerlöf)
|
|
|
Sevgi ne kadar büyükse kederi de o kadar büyük olacaktir. (Spinoza)
|
|
|
Acı, çabuk unutulur, sevinç ise ebedidir. (Schiller)
|
|
|
Üç kişi bir sırrı saklayabilir, eğer ikisi ölmüşse. (Benjamin Franklin)
|
|
|
Hayatımızda işlediğimiz
hataların çoğu, düşünmemiz gereken yerde hissetmekten, hissetmemiz gereken
yerde düşünmekten ileri gelmektedir. (John COLBINS)
|
|
|
En kolay şey insanın kendisini
aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna
inanır.(DEMOSTHENES)
|
|
|
Akılsız adam mutluluğu uzakta
arar; akıllı ise, onu ayaklarının altında bulur. (JAMES OPPENHEIM)
|
|
|
Her insan öfkelenir, bu
kolaydır; fakat tam adamına, tam ölçüsünde,tam zamanında, tam yerinde ve tam
usülünde öfkelenmek, ne herkesin kudretindedir, ne de kolaydır. (ARISTOTELES)
|
|
|
En kötü babalar kimlerdir
bilir misiniz? Gençliklerinde yaptıklarını unutanlar. (Diderot)
|
|
|
Bir baba yüz evlada bakar da,
yüz evlat bir babaya bakamaz. (Gabriele D'Annunzio)
|
|
|
Evlatlarını sevmeyen babalar
olabilir; ama, torununu çıldırasıya sevmeyen dede olamaz. (Victor Hugo)
|
|
|
Hayatlarında hiçbir başarı
gösteremeyenler, kendilerini başkalarının başarılarını küçültmekle teselli
ederler. (C. Sena Ongun)
|
|
|
Dünyada başarı kazanmanın iki
yolu vardır; ya kendi aklından faydalanmak, yahut da başkalarının
akılsızlığından faydalanmak. (La Bruyere)
|
|
|
Gene de bir iştir beklemek.
Bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan. (Cesare Pavese)
|
|
|
Alabalık tutmak için, sineği
feda etmelisin. (George Herbert)
|
|
|
Bir yıllık varlık istersen buğday, on yıllık varlık istersen
ağaç, yüz yıllık varlık istersen insan yetiştir (Çin Atasözü)
|
|
|
Ödenmemiş bir borç alçalmadır,
dolandırıcılığın başlangıcıdır. (Balzac)
|
|
|
Bazıları büyük doğar; bazıları
büyüklüğü kazanır; bazılarına da büyüklük kendi gelir (Shakespeare)
|
|
|
Başkalarını küçülterek
büyüdüğüne inanan insanlar bulunduğu gibi, başklarını korurken büyüdüğüne
inanan insanlarda vardır. (George
Stand)
|
|
|
Küçüklerin büyüklük taslaması
kadar tehlikeli bir şey yoktur. (Stefan Zweig)
|
|
|
Tuzağa saçtığın taneler ,
cömertlik sayılmaz ki .. (Mevlana)
|
|
|
Kral olup paramı dilenci gibi
harcamaktansa, dilenci olup, paramı kral gibi harcamayı tercih ederim.
(İngersoll)
|
|
|
Çok keyifli anınızda kimseye
bir şey vaad etmeyin .Çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin..... (Çin
Atasözü)
|
|
|
Gürültü ve patırtının
ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma...... (Buda)
|
|
|
Taş da yumurtanın üstüne
düşse,yumurta da taşın üstüne düşse,olan yine yumurtaya olur.... (Rum
Atasözü)
|
|
|
Düşünmeden öğrenmek beyhude, öğrenmeden
düşünmek, tehlikelidir..... (Konfüçyus)
|
|
|
Zamanında bir adım atmayan
tembel,sonradan yüz adım atmak zorunda kalır...... (Giovio)
|
|
|
Güzel yüz aynaya aşıktır.....(Mevlana)
|
|
|
Ara sıra isyana yönelecek
olursan:Hatırla ki, Kainatı Yargılamak imkansızdır.Onun için,kaygılarını
sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.Görmeye çalış
ki,bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya güzeldir........(Buda)
|
|
|
Altının ne olduğunu mihenk,
cimrinin kim olduğunu dilenci bilir (Sadi)
|
|
|
Ne kimseden borç al, ne
kimseye borç ver.çünkü ödünç para veren , çok kere , hem parasından olur,
hem dostundan. (Shakespeare)
|
|
|
Mal kaybeden bir şey
kaybetmemiştir.Onurunu kaybeden birçok şey
kaybetmiştir.Cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir....(Goethe)
|
|
|
Kimseyi sevmemek, kimse tarafından sevilmemektir. (Demokritos)
|
|
|
Sıkıntınızın sırrı sizin elinizde değil, başkalarının elindedir. (H. de Balzac)
|
|
|
Kızların sevdası, sepete konmuş su gibidir, akar gider. (Enrique Larreta)
|
|
|
Sabır acıdır, ama meyvesi tatlıdır. (J. J. Rousseau)
|
|
|
Yaptığını öven, yaptığını yıkar. (William Shakespeare)
|
|
|
En cömertçe bağışlanan şey, öğüttür. (La Rochefoucauld)
|
|
|
Ağılda oğlak doğuna, derede otu biter. (Kasgarli Mahmud)
|
|
|
İnsanin en rahat göründüğü zaman, belki de rol yaptığı andır. (Oscar Wilde)
|
|
|
Borç, köle olmanın
başlangıçıdır. (Victor Hugo)
|
|
|
Gök gürültüsü iyidir, gök gürültüsü
görkemlidir; ancak işi bitiren yıldırımdır..... (Mark Twain)
|
|
|
Okumak geçen yüzyılların en namuslu adamlarıyla yapılan bir sohbettir.
(Descartes)
|
|
|
Her şeyde bir kötülük görmeyi en çok nankörler öğretir. (Publilius Syrus)
|
|
|
Namussuz kişilerin ortasında tam anlamıyla namuslu olmak isteyen bir
adam, er geç mahvolmaktan kurtulamaz. (Machiavelli)
|
|
|
Bütün mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan ileri gelir. (Tolstoy)
|
|
|
Muhabbet gönül humması demektir. (Abdülhak Hamid Tarhan)
|
|
|
Evrenin tüm karanlığı, tek bir mum ışığını bile köreltemez. (Bilinmiyor)
|
|
|
Az malın hesabı daha azdır. (Hazret-i Muhammed)
|
|
|
Gâh giderim medreseye ders okurum Hak için, gah giderim meyhaneye dem
çekerim kime ne? (Kul Nesimi)
|
|
|
Menfaat her türlü dili konuşur, her kılığa girer, hatta menfaatlere
karsı kayıtsız biri gibi görünmesini de bilir. (La Rochefoucauld)
|
|
|
Kışın sıcakta oturmak isteyenler, yazın terlemek zorundadır. (Jacobsen)
|
|
|
İnsan sefalete düşmeye görsün, vicdanla namusun sesi, aç mideden gelen feryatlar
yanında zayıf kalır. (Diderot)
|
|
|
Son gününü görmeden, hiç kimse mutluluğa ermiş demeyin. (Sophokles)
|
|
|
Korku ve azap hariç, her his müzikte teselli bulabilir. (George Eliot)
|
|
|
Bazı kimseler birbirinden nefret etmeden başkasını sevemezler. (Victor Hugo)
|
|
|
Acının fazlası güldürür, neşenin fazlası ağlatır. (William Blake)
|
|
|
Hayatta kimse için ağlamaya değmez Ağlamaya değenler zaten ağlatmaz Birgün ağlaman gerekirse başını dik tut ki Gözyaşların seni ağlatan kişi kadar alçalmasın (?)
|
|
|
Gölge, doğuşunu ışığa borçludur. (John Gay)
|
|
|
Köhne fikirler, paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür. (Cenap Sehabettin)
|
|
|
Ateş, nasıl odunu yer yutarsa, haset de iyilikleri yer yakar ve
mahveder. (Hz. Muhammed)
|
|
|
Bir hastayı tedavi eden doktordur, kurtaran hastabakıcı. (Victor Hugo)
|
|
|
İlk hata saflığın, fakat sonrakiler suçun ürünleridir. (Oliver Goldsmith)
|
|
|
İnsan tek basına hayal eder, tek basına acı çeker, tek başına ölür. (Henry Frederic Amiel)
|
|
|
Hırs deyip geçmeyin, bu dünyada büyük olarak ne yapılırsa onun sayesinde
yapılır. (Anatole France)
|
|
|
Yorgunluk kadar sağlıklı ve belki de yorgunluk kadar etkili uyku ilacı
hemen hemen yok gibidir. (Henry Fielding)
|
|
|
İnsanlar parlayanı karartmaktan, yükseleni yere serip toza bulamaktan
hoslanirlar. (Schiller)
|
|
|
Kötü işler, üstlerini bütün dünya örtse, yine kendilerini belli ederler.
(Shakespeare)
|
|
|
İyilikler iade edilebilme sınırı içinde kaldıkça hoşa gider, bu sınırı aşınca
şükranın yerini nefret alır. (Pascal)
|
|
|
İnsanda arzu ile birlikte saygı uyandırmayan kadın ne zavallıdır. (Kisfaludy)
|
|
|
Kadın yalnız gözle seçilmez. Onu, gözünden çok kulağınla seç. (Thomas Fuller)
|
|
|
Yeryüzünde bütün ıstıraplar, aza kanaat etmemekten doğar. (Firdevsi)
|
|
|
İster kişiliğiyle olsun, ister bilgisiyle, bana bir şeyler verebilen
herkesi severim. Benim tüm nefretim gevezeleredir. (Christian Morgenstern)
|
|
|
Alın teriyle ıslanan toprak kurumaz. (Ibrahim Olcaytu)
|
|
|
Ne kadar büyük değerde olursa olsun, insanların kendiliklerinden boyun eğmek
isteyecekleri bir kimseye bugüne dek rastlanmamıştır. (Machiavelli)
|
|
|
Aktör bir dramı bir elbise gibi alır, giyinir, sonra buruşturup atarak
bir başkasını alır. Ama bu attığı elbise ondan daha fazla yaşar. (Alfred de Vigny)
|
|
|
Arının evini yıkan, balın tatlılığıdır. (Genceli Nizami)
|
|
|
Her şeyin tazesi, yalnız arkadaşın bayatı meşhurdur. (Mektupçu Agah)
|
|
|
En yüksek mutluluğa erenler bile, başka arzular peşinde deli gibi
kosarlar. (Goethe)
|
|
|
Milyoner kasasını, hırsız mahzenini, feylesof kitabini ve asık kalbini
ayni heyecan ve korkuyla açarlar.(Cemil Sena Ongun)
|
|
|
Cehennem dediğin yerde dal, odun yoktur. Herkes ateşini kendi götürür. (PirSultan Abdal)
|
|
|
Atın dört ayağı vardır ama gene de tökezler. (Puskin)
|
|
|
Dünyada barışı sağlamak isterseniz, politikacıları öldürün yeter,
halklar anlasir. (Bernard Shaw)
|
|
|
Basarinin koşulları: Bilmek, istemek, cüret etmek ve susmak. (Axel Munthe)
|
|
|
Küçük çocuğu olan, onun hatırı için çocuklaşsın. (Hazret-i Muhammed)
|
|
|
Vazoyla saksının farkını sen söyleme, çiçeklerden sor. (Arif Nihad Asya)
|
|
|
Define ile yılan, gülle diken, sevinçle gam bir aradadır. (Seyh Sadi)
|
|
|
Çalanı olmayınca en iyi davulun sesi bile çıkmaz. (Carl Zuckmayer)
|
|
|
İnsanoğluna konuşmayı öğrenebilmesi için iki yıl, dilini tutmasını
öğrenebilmesi için altmış yıl gereklidir. (Resul Hamzatov)
|
|
|
Balın varsa, sineğin bol olur. (Cervantes)
|
|
|
Büyüye de, şeytana da başvursan, hiçbir varlığı bahtından ayıramazsın. (La Fontaine)
|
|
|
Lütuf çoğalırsa değeri azalır. (Pluton)
|
|
|
İhtiyat, gençlikte lazım ama insan ihtiyarlıkta malik oluyor. (Ali Bey)
|
|
|
En iyi asker, çarpışmaktan çok yürümesini bilen askerdir. (Napoleon Bonaparte)
|
|
|
Borç almak dilenmekten pek de üstün bir şey değildir. (Lessing)
|
|
|
Budalalığın sersemliği her zaman zeki kimselere bileytaşı hizmeti görür. (Shakspeare)
|
|
|
Bülbül tavuk sergisinde ödül almamıştır. (Walter Raleigh)
|
|
|
Cimrinin gümüşü, kendisi gömülünce topraktan çıkar. (Şeyh Sadi)
|
|
|
Her konuda gerçeğe ve akla uygun olarak hareket etmeyi ileri süren kişi
için bağımsızlık hayattan daha değerlidir. (Edmond Goblot)
|
|
|
Başka türlü görünmeye alışacak yerde olduğumuz gibi görünmekten
kaçınmasak daha karlı çıkardık. (La Rochefoucauld)
|
|
|
Her ferdi, hatta her cemiyeti hoşlandığı yem ile avlarlar. (Hüseyin Rahmi Gürpinar)
|
|
|
İnsanların birbirlerini tanımaları için en iyi zaman ayrılmalarına yakin
zamandır. (Dostoyevski)
|
|
|
Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir. (Honore De Balzac)
|
|
|
Çin'de bile olsa bilgiyi arayın, gidin, elde edin. (Muhammed Mustafa (s.a.v))
|
|
|
Dehanın ne memleketi, ne asri olur, her yer onun, her zaman onundur. (Cenap Sehabettin)
|
|
|
Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna
kucaklayabilecek kadar uzundur. (Montaigne)
|
|
|
Dünya, bütün ileri hareketleri huzursuz kimselere borçludur. (Nathaniel Hawthorne)
|
|
|
"Günün birinde hepimiz sonsuza dek susacağız. Onun için
sevdiklerinize simdi 'Seni seviyorum,' demekten çekinmeyin. (George Eliot)
|
|
|
Felaket gibi hoca az bulunur. (Abdülhak Hamid Tarhan)
|
|
|
Aşağıda olan kimse düşmekten korkmaz. (Aristoteles)
|
|
|
Dağlar nice yüksek ise, yol anin üstünden geçer. (Yunus Emre)
|
|
|
Güzele ne yakışmaz? Çiçekbozuğu bile... Halbuki çirkine çiçek bile
yakışmaz. (Refik Halit Karay)
|
|
|
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en
hakiki mürşit ilimdir, fendir. (Mustafa Kemal Atatürk)
|
|
|
Hayatı hakedenler, yalnızca onu hergün kazanabilenlerdir (?)
|
|
|
Yarın, geri kalan ömrümün ilk günüdür (?)
|
|
|
Gülümseme dudaklarınla yapabileceğin en iyi ikinci şeydir (?)
|
|
|
Hayat, yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır. (C.PAVESE)
|
|
|
Yarın bambaska bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun (?)
|
|
|
Masumu ezen hakim, kendini mahkum eder. (Publilius Syrus)
|
|
|
Cezaların en korkuncu, insanin haksiz olduğunu anlamasıdır. (Walter Winchell)
|
|
|
Evcil hayvanların en vahşisi dalkavuklardır. (Pittacus)
|
|
|
Küçük şeylere fazla önem verenler ellerinden büyük şeyler gelmeyenlerdir. (EFLATUN)
|
|
|
Bildigimizi zannetmemiz ögrenmemizin en büyük düşmanıdır. (DR.C.BERNARD)
|
|
|
İnsan ancak anladığı şeyleri duyar. (GOETHE)
|
|
|
Hiddet ekilen yerden pişmanlık biçilir. (Alessandro Manzoni)
|
|
|
Bazı kimseler içkiye dokunmazlar ama içki onlara hemen dokunur. (Tennesse Williams)
|
|
|
Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir. (Cenap Şahabettin)
|
|
|
Genellikle bütün büyük yanlışların altında gurur yatar. (Ruskin)
|
|
|
Fırsat, nazlı, cilveli bir kadın gibidir. Bir kez kapıyı kapalı bulursa,
bir daha gelmez. (Grillparzer)
|
|
|
Dostlarınla öyle yaşa ki düşman olduğunda hakkında söyleyecek sözleri
olmasın. Düşmanlarınla öyle yaşa ki dost olduğunda yüzün kızarmasın (?) |
|
|
Kucaklamaya, kollarının yetmeyeceği bir ağac, bir tohumla başlar. En uzun
yolculuklar bir adımla başlar. Gerçek sevgiler ise küçük bir
tebessümle başlar. (?)
|
|
|
Hatırlar mısın doğduğun zamanları: Sen ağlarken herkes sevinçle gülüyordu. Öyle
bir ömür geçir ki; herkes ağlasın sen öldüğünde, sen mutlulukla gülümse.
Sabırlı, sevecen, erdemli ol (?)
|
|
|
3 Çeşit Dost Vardır :
1-Su gibidir : Her Zaman İhtiyacın Olur. 2- İlaç Gibidir : Sadece Gerektiğinde
İhtiyacın Olur. 3- Mikrop Gibidir : O gelip Seni Bulur (?)
|
|
|
Gülerken herkes eşlik eder, ya ağlarken. Başarılara
herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapını
çalınca kapıya seninle beraber baksın(?)
|
|
|
Ölümden değil de ölümlerden korkarım ; Çünkü ilkinde ben
varım ikincisinde sevdiklerim(?)
|
|
|
Her zaman doğruyu söylersen ne söylediğini hatırlamak
mecburiyetinde kalmazsın (?)
|
|
|
Hiç kimseye değerinden fazla kıymet verme ya onu
kaybedersin ya da kendini mahvedersin (?)
|
|
|
Tecrübe; insanın hayatta yediği kazıkların toplamıdır (?) |
|
|
"İnsanın kötüsü kadar kötü hiç bir şey yoktur. İnsanın kötüsü de hiçbir işe
yaramaz. Hayvanın kötüsü böyle değildir. Kötü attan, kötü sığırdan bir şeyler
olur nihayet, ya insanın kötüsünden?" (?)
|
|
|
Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulamazsın
sen eğri isen (Yunus Emre) |
|
|
Dünyanın güçlükleri dörttür: Yalnız başına ihtiyarlık;
gurbette hastalık; yokluk içinde borç; yolculukta uzun yol. (İbn el- Mukaffa)
|
|
|
'Hayatınızın her gününü sanki bir dağa tırmanıyormuşsunuz gibi
yaşayın. Arada bir zirveye göz ucuyla bakın ki, hedefiniz daima aklınızda olsun;
ama yalnızca zirveye odaklanıp, varılan her yeni noktanın farklı ve güzel
manzarasını da kaçırmayın.(?)
|
|
|
"Para herşeyi yapar" diyen adam, para için herşeyi göze alan
adamdır.(BENJAMIN FRANKLIN )
|
|
|
Birşeyden hoşlanmıyorsan, onu
değiştir; değiştiremiyorsan da, ona bakış açını
değiştir... (Mary Engelbreit)
|
|
|
Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padişahlar kul olur. Sevgiden bakırlar, altın
kesilir(?)
|
|
|
Padişahların tokadını ye de aşağılık kişilerin balını yeme. Bu suretle er
olanların keremiyle sen de er ol.(?)
|
|
|
Biri buğday elde etmek için ekin ekerse sonunda saman da elde eder. Fakat saman
ekersen buğday elde edemezsin ki! (Mevlana)
|
|
|
“Eğer güneşe akıllıca bakmazsak, karanlık içinde kalırız.” (John Milton)
|
|
|
“İşe kesinliklerle başlayan, şüphelerle bitirir. Şüphelerle
başlamaya razı olan, kesinliklerle bitirir.” (Francis Bacon)
|
|
|
“Birine göre adaletli olan şey, diğerine göre haksızlıktır;
birine göre güzel olan, diğerine göre çirkindir; birine göre bilgelik olan,
diğerine göre çılgınlıktır.” (Ralph Waldo Emerson)
|
|
|
“Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak
tehlikeli bir hastalıktır.” (Lao-Tzu)
|
|
|
“İki şey dünyaya hükmeder; biri kılıç, diğeri düşünce. Kılıç,
eninde sonunda düşünceye yenilir.” (Napolyon)
|
|